Dişleriniz İAÜ Diş Hekimliği Fakültesi’ne Emanet

İstanbul Aydın Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi olarak Uluslararası standartlarda, en son teknoloji kullanılarak, her biri alanında uzmanlaşmış akademik kadrosu ile topluma ağız ve diş sağlığı konusunda hizmet vermektedir.

dentaydın

Sterilizasyon

Diş hekimliğinde kullanılan dental malzemelerin, uygun tekniklerle steril edilmesi, paketlenmesi, depolanması ve dağılımı infeksiyonların kontrol altına alınmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Hastane infeksiyonları gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sorunlarındandır. Diğer tüm sağlık kuruluşlarında olduğu gibi ağız diş sağlığı hizmeti sunulan kuruluşlarda da amaç hastalara en uygun hizmeti verebilmektir.

Merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) adlı resmi kuruluşun, enfeksiyon kontrolünde “evrensel önlemler” diye adlandırdığı konsept insan kanı ve tükürük gibi vücut sıvılarının infeksiyöz olduğu bilinen “Human Immunodeficiency Virus (HIV)”, Hepatit B Virüs (HBV) ve diğer patojenlerce kontamine olduğunun varsayılması esasına dayanmaktadır. Buna göre tüm hastalarda evrensel önlem olarak adlandırılan enfeksiyon kontrol ve sterilizasyon yöntemlerinin uygulanması gerekir.

Amerikan Diş Hekimleri Derneği (ADA)tarafından hazırlattırılan raporda tüm ağız diş sağlığı çalışanlarına belirlenen evrensel önlemlerin kullanımı tavsiye edilerek hastaların da bu konuda bilgilendirilmesi amaçlı ülke genelinde görsel etkinlikler düzenlenmesi de önerilmektedir.

Kliniklerde:

Her hastadan önce ve sonra eller yıkanır
Tek kullanımlık eldiven kullanılır.
Bakteri-virüs geçişini ve çapraz enfeksiyonu önlemek için maske kullanılır.
Hekim ve yardımcıları tarafından tedavi sırasında kullanılan ışık kaynağı, hava su spreyleri, başlıklar ve hasta koltuğu gibi tüm yüzeyler tedavi sonrası kimyasal dezenfektanlarla temizlenir. Hastanın başını yerleştirdiği bölüme her hasta için tek kullanımlık bone takılır.
Çapraz enfeksiyonun önlenmesi için tek kullanımlık enjektör, bardak, hasta önlüğü ve eldiven kullanılır. Bu tek kullanımlık malzemeler daha sonra tıbbi atık poşetlerine yerleştirilerek belediyenin tıbbi atık toplayan araçlarına teslim edilir.

Sterilizasyon işleminin ve sterilizasyon kontrolünün yapılabilmesi amacıyla uluslararası standartlar oluşturulmuştur. Avrupa ülkelerinde kullanılan cihaz ve malzemeler için Avrupa Birliği Standartları [European Norms (EN)] geçerli kılınmıştır. Ülkemizde de bu standartların kriter olarak kullanılması benimsenerek, Türk Standartları Enstitüsü bünyesinde oluşturulan bir komisyon tarafından yayınlanması ve yaygınlaştırılması sağlanmıştır.

GENEL STERİLİZASYON YÖNTEMLERİ

1. Basınçlı buhar,
2. Kuru ısı sterilizasyonu,
3. Düşük ısı metotları;
a. Etilen oksit
b. Formaldehid
c. Gaz plazma
d. Gama sterilizasyonu, kullanımda olan yöntemlerdir.

Uygulanan bu yöntemlerin her biri uygulama şekilleri, süreleri ve alanları açısından farklılık gösterse de Aslında hepsinin de amacı aynıdır. Hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın uygun şartlarda yapılması, uygun kontrol yöntemlerinin kullanılması gerekmektedir

STERİLİZASYON İŞLEM AŞAMALARI

A. Temizleme-denetleme: Manüel ya da etkin cihazlarla yapılan bir yıkamayla mikroorganizmaların %95-97’si ortadan kaldırılır.
B. Paketleme-yükleme: Steril edilecek malzeme kullanım anına kadar paket ile muhafaza edilmelidir. Paketleme malzemeyi olası bir kontaminasyondan koruyacak etkili bir bariyer oluşturmalıdır.
Sterilizasyon işlemi sonunda ıslak çıkan paketler steril kabul edilmemeli ve kullanılmamalıdır
Yükleme sırasında mutlaka büyük paketler alt rafa, küçük paketler üst rafa yerleştirilmelidir.
Bohçalar kendi aralarında ve cihazla arasında 5 cm olacak şekilde ve dikey olarak yerleştirilmelidir.
C. Sterilizasyon işlemi: Sterilizasyon işlemi için cismin üzerindeki mikroorganizma ve spor miktarının en az 10–6 log azalması gereklidir.

a. Buhar sterilizasyonu
Buhar sterilizasyon işlem ısı ve süreleri
• 134°C’de 3–3,5 dakika (ön vakumlu otoklavlarda)
• 121°C’de 15 dakika (ön vakumlu otoklavlarda)
• 121°C’de 30–45 dakika (ön vakumsuz otoklavlarda )
b. Kuru hava sterilizasyonu: Bilinen en eski sterilizasyon yöntemlerindendir. Buhar sterilizasyon imkânı olmayan yerlerde kullanılabilir.

c.Düşük ısı ile sterilizasyon yöntemleri;
a. Etilen oksit:
b. Formaldehid:
c. Gaz plazma:
d. Gama sterilizasyon:

D. Boşaltma-kayıt: Yapılan işler ve testler kayıt olarak tutulur ve istenildiğinde tüm basamaklara geri dönülmesini sağlar. Tamir bozukluk ya da rutin bakım kayıtları mutlaka tutulmalıdır.

E. Depolama-Dağıtım: Tüm malzemeler kapalı transfer araçlarında taşınmalı, raflı sistemlere yerleştirilmelidir.
Kontamine olduğundan şüphe edilenler tekrar en başından işleme tabi tutulmalıdır.
Depolama alanı sterilizasyon alanına yakın olmalıdır, raflar, yerden en az 30 cm, tavandan 40–50 cm aşağıda, duvardan 5 cm içerde olmalıdır Gereksiz dokunmaktan kaçınılmalı ve kullanım sırasında. Tarihine dikkat edilmelidir, ‘ilk giren ilk çıkar’ mantığı uygulanmalıdır.

BAŞLIKLARIN STERİLİZASYONU

Diş hekimliğinde kullanılan mikromotor, angldruva, airatör ve piyesamenler diş hekimliğinde çok sık kullanılan malzemelerdir. Bunlar özellikle vücut steril alanlarına kullanıldığı için dezenfeksiyondan ziyade sterilizasyon işlemi gerekmektedir. . Boyutu ve içindeki mekanizmaları sebebiyle temizlenirliliği zaten zor olan başlıkların normal şartlarda her hastadan sonra iç ve dış temizliklerinin yapılması, uygun oranda yağlanması ve ardından mutlaka otoklav ya da etilen oksit ile steril edilir. Dolgu yaparken ya da diş kesimi sırasında kullanılan frezler her kullanımdan sonra dezenfektan solüsyon içinde bekletilerek üzerlerindeki bakteri ve virüslerden arındırılır.

İmplantoloji

dentaydınİmplant, eksik olan dişlerin fonksiyon ve estetiğini tekrar kazandırmak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen suni diş kökleridir. İmplantlar yaygın olarak dokulara uygun ve son derece dayanıklıdırlar. İmplantların görünümü ve kullanımı çok rahattır ağızdaki var oluşları bile hissedilmez.

İmplant tedavisinin avantajları; tek dişini kaybetmiş olan hastalarda tek diş restorasyonu için yandaki dişlerini feda etmek zorunda kalmadıkları gibi daha estetik ve fonksiyonel sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Alt yada üst çenede dişlerin bir kısmını kaybetmiş hastalar köprü yapılabilmesi için sağlıklı dişlerini kestirmek zorunda kalmaktadır.Alt veya üst çenede tamamen dişlerini kaybedip protezin hareketine bağlı olarak vuruk veya iyi çiğneyememe şikayetlerinde, üst çene protezi kullanan kişilerde protezin damağı kapatmasıyla tat alma duyusunun azalması problemlerini yaşayan hastalarda implant tedavisi sayesinde dez avantajlardan kurtulmuş olacaklardır.

21. yüzyıl implant yüzyılıdır. İmplantlar ile ilgili bilgi ve teknolojiler her geçen gün gelişmektedir. Ancak yapılacak implantların başarılı olması ve uzun yıllar hastalara hizmet vermesi için hastaların dikkat etmesi gereken bazı unsurlar vardır.Bunlar Ağız hijyenine dikkat etmek, sigara ve alkol tüketmemek,eklem problemleri varsa öncelikle tedavi ettirmek,çay kahve kolalı içecek tüketimini aza indirmeleri gerektirmektedir.

Genel Anestezi ve Sedasyon

SEDASAYON VE GENEL ANESTEZİ:

Sedasyon nedir?

Bazı Sedatif (Diyazem benzeri) , Narkotik Analjezik(Morfin benzeri) ve bazen Hipnotik bir ilacın kombinasyonu ile hasta rahatlatılır ve kısa bir Amnezi(unutkanlık) sağlanıp Lokal Anestezi ile hastanın diş tedavisi kısa sürede yapılabilir. Bu bir genel anestezi değildir, hastane ya da ameliyathanede değil diş hekimi muayenehanesinde uygulanır. Hasta, hekimden aldığı komutları yerine getirebilir. Hasta ile hekim arasında diyalog yaşanması mümkündür Diş hekiminde ağzını açması söylediğinde, hasta bunu kolaylıkla yapar. İşlem sırasında anestezi uzmanı, hastayı monitörize ederek nabzını ve tansiyonunu takip eder.

Hasta, operasyon sonrası ilaçların etkisi ile ağızda yapılan diş işlemi, ağrıyı, hoşlanmadığı sesleri, vb. hatırlamayacağından psikolojik travmaya da maruz kalmaz. Bu durum, hastanın daha sonra ki seanslarda diş tedavisine gelişini kolaylaştıracaktır. Bilinçli sedasyon, hem erişkinlerde hem de çocuklarda son derece güvenli olarak kullanılabilmektedir. Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Erişkinlerde intravenöz (damar içi) uygulanır. Doz ayarlaması kiloya göre yapılır. Çocuklarda ise oral (şurup), rektal (makattan), intranazal (burundan) uygulanan şekilleri vardır. Diş tedavisi işleminin süresine göre ek dozlar verilebilir. Tek seansta birçok diş tedavisini yapmak mümkündür (çekimler, dolgular gibi)

Genel Anestezi nedir?

Halk dilinde Narkoz diye bilinen Genel Anestezi başlıca 3 grup ilaç kombinasyonu ile sağlanır.

  1. Hipnotik ilaçlar yardımı ile hastanın geçici şuur kaybı,
  1. Narkotik Analjezikler (Morfin benzeri ağrı kesiciler) hasta bilinçsiz olsa bile ağrısız bir operasyon geçirmesi,
  1. Kas gevşetici ilaçlar (Kürar) ile vücuttaki tüm kaslar gevşetilerek rahat bir cerrahi ortam sağlanır. Kas gevşeticilerin kullanımı ile tüm kaslar, solunumu sağlayan solunum kasları dahil olmak üzere, geçici olarak felç olur ve endotrakeal tüp dediğimiz steril olan küçük bir tüp hastanın nefes borusuna (Trakea) yerleştirilerek, hastanın solunumu Anestezi uzmanı kontrolünde anestezi cihazı (Solunum cihazı ) ile sağlanır.

Genel anestezinin devamı ise solutulan Oksijen/hava veya Oksijen/Azot Protoksit karışımı ve ayrıca Volatıl ajanlar (Sevorane vb.) gibi gazlar ile sağlanır.

Anestezi Komplikasyonları

Tıptaki son zamanlardaki gelişmelerle Anestezide kullanılan ilaçların yan etkileri oldukça az olup, vücuttan hızla atılırlar. Ayrıca günümüzde mevcut medikal teknoloji ile gerek anestezi cihazları gerek hasta monitorizasyonu ile hastaların tüm vital bulguları çok yakından takip edilebilmektedir. Bu nedenlerden dolayıdır ki ehil ellerde ve uygun şartlarda yapıldığı sürece anesteziye (genel veya sedasyon) bağlı komplikasyonlar oldukça nadirdir. Her anestezist’in en çok korktuğu; hastanın tok olmasıdır. Çünkü tam anestezi uygulamasında hastada kusma olursa ve bu kusmuk hastanın Akciğerlerine geçerse son derece ağır ve ölümcül olabilen Akciğer Zatürreesine (Pnömoni) yol açabilir. Bu nedenle Hastalarımızın en az 8 saat aç (Oruçlu gibi) olmalarını önemle isteriz. Komplikasyonları minimize etmenin birinci kuralı hastanın Pre-op (Ameliyat öncesi) Anestezi Muayenesinin detaylı bir şekilde yapılmasına bağlıdır.

Pre-op Anestezi Muayenesi

Hastanemize gelen hastalar önce yapılacak olan diş tedavileri, ilgili bölümlerde planlandıktan sonra Preop anestezi muayeneleri yapılır. Anestezi Muayenesinde öncelikle hastanın detaylı öz geçmişi (daha önceden geçirdiği ameliyat veya hastalıklar, sürekli kullandığı ilaçlar vb.) öğrenilip, Fizik Muayenesi yapılır. Gereken tetkikler yapıldıktan sonra da Ameliyat randevusu verilir.

Anestezi risk grupları

  1. ASA-I (Herhangi bir sağlık sorunu olmayan ve Anestezi riskleri en az olan hastalardır.)
  1. ASA-II ( Hafif bir rahatsızlığı olan Diyabet ve Hipertansiyon gibi, ancak hayatı fonksiyonlarını etkilememiş olan hasta grubudur.)
  1. ASA-III( Kalp yetmezliği, Solunum yetmezliği gibi hayatı fonksiyonları etkilenmiş ve anestezi riski yüksek olan Hasta grubu),
  1. ASA -IV ( ileri derecede Kalp, karaciğer, böbrek ve solunum yetmezliği olan hasta grubu)

Genel Anestezi ve sedasyon uyguladığımız hasta grupları

ASA-I ve ASA-II çocuk ve Erişkin hastaları 5 grupta inceleyebiliriz.

  1. 4 yaşından küçük çocuklar- bu grup çocukların ikna yolu ile diş tedavileri oldukça güçtür.
  1. Gelişim geriliği olan çocuk veya erişkinler
  1. İleri derecede fobisi (Korku) olan erişkin hastalar
  1. Genel Anestezi gerektiren cerrahi girişimler (Kemik grefti, Kemik kisti vb.)
  1. Lokal anestezi ile tek seansta yapılması mümkün olmayan birçok cerrahi işlemin kısa sürede (2–3 saat) genel anestezi altında yapılmasını isteyen hasta grubu

Diş Estetiği

Diş hekimliğinde sıkça kullandığımız estetik kelimesi güzellik anlayışını temsil eder. Estetik olanla olmayan arasındaki fark bir düşünüre göre ‘Gördüğün şey seni memnun ediyorsa o güzeldir’ olmuştur. Güzellik mutlak değildir ve tamamıyla subjektiftir.

Dental estetik görsel algılama ile ilişkilidir. Beyaz Estetikte; dişlerin renk, kontur, yüzey özellikleri, birbirleri ve yüzün bütünüyle olan orantı, simetri ve dengeleri önem taşır.

Günümüzde yüz estetiğinden bahsederken, ağız, diş ve dişeti estetiğini hesaba katmamak mümkün değildir. Sabit, implant destekli ve hareketli protezlerin tüm tiplerinde estetik kurallar başlıca ön dişler bölgesine odaklanmıştır. Çekici ve hoş bir gülüş için üç ana unsurun; dişler, gingival dokular ve dudak pozisyonunun uyum içinde olması gerekmektedir. Protetik restorasyonları çevreleyen yumuşak dokuların görünüşü ve rengi de dişlerin rengi ve şekli kadar önemlidir.

Estetik sorunlarla başvuran hastaların ön hazırlıkları için; klinik ve radyolojik muayeneleri yapılır, alınan ölçülerinden modelleri elde edilir ve her açıdan fotoğrafları çekilip gülüş tasarımı yapılır. Bütün bu işlemlerden sonra hastanın da istekleri dinlenip bir planlama yapılır.

Diş Estetiği İçin Yapılabilecek Tedavi Prosedürleri

Beyazlatma

1- İnternal Beyazlatma

Kanal tedavisi görmüş ya da travma gelmiş dişlerde zamanla renklenmeler olabilmektedir. Bu dişlere kanal tedavisi yeniden yapılır ve 2–3 haftalık beyazlatma ajanı uygulaması ile istenilen beyazlık sağlanınca daimi dolgusu yapılır.

2- Eksternal beyazlatma

Ev Tipi (home bleaching): Hazırlanan şeffaf bir plak içine beyazlatma jeli konularak günde 2–8 saat olmak üzere 5–7 gün içinde istenilen renk elde edildiğinde tedavi tamamlanır.

Muayenehane Tipi (office bleaching) : Dişhekimi tarafından klinikte 1–1,5 saatte özel bir ışık kaynağı ile yapılır.

Orta dereceli sarı-kahverengi renklenmelerden açık griye kadar olan renklenmelerde, ilaç kullanımına bağlı tetrasiklin renklenmelerinde, sigara, kahve veya çay tüketimine bağlı yüzeysel renklenmelerde diş beyazlatma uygulanabilir.

Normal ışık cihazıyla yapılan beyazlatmalarda seanslar yaklaşık 30–45 dakika sürer ve sonuç hemen gözlenebilir. Tedavinin süresi dişte hasar meydana getirmeyecek ölçüde hekime ve hastanın istediği beyazlık derecesine bağlıdır.2 gün arayla yaklaşık 3 seans yapılır.

Pembe Estetik (Dişeti Estetiği)

Kısa dişler, güldüğünüzde dişetlerinin çok görünmesi veya dişeti seviyeleri, diş çekimini takiben yumuşak ve sert doku kayıpları estetiği oldukça etkilemektedir.

Plastik periodontal cerrahi ile dokuları yeniden şekillendirmek veya eksik alanların hacminin artırılması mümkün olabilmektedir.

Bu gibi durumlarda diş eti hastalıkları uzmanlarının yapacağı basit operasyonlar ile diş boyları uzatılabilir veya dişetleri simetrik hale getirilebilir.

Direkt Kompozit Uygulaması

Küçük aralıkların kapatılmasıda, çapraşık veya dönmüş dişlerin düzeltilmesinde, aşınma ve hafif renklenme vakalarında dişten minimum madde kaldırarak yapılan bir çeşit kompozit uygulamasıdır. Son derece konservatif olması, tek seansta tamamlanması, dişte minimum aşındırmayla uygulanabilmesi ve estetik olarak tatminkâr sonuçlar vermesinden dolayı tercih sebebidir. Ancak uzun dönemde renklenme gerçekleşebildiğinden hastanın beslenme ve fırçalama alışkanlığına göre belli bir süre sonra değiştirilmesi gerekmektedir.

Porselen (Seramik) Laminate Veneerler

Günümüzde; gelişen teknoloji ve yükselen hayat standardı, estetik beklenti anlayışının değişimine öncülük ederken, daha az madde kaybı ile daha sağlıklı restorasyonların gelişimini sağlamıştır.

Porselen laminate veneerler (PLV) yüksek renk stabiliteleri, bio uyumlulukları, ağız sıvılarından etkilenmemeleri, diş yüzeyinden çok az madde uzaklaştırılması gibi avantajları ile günümüzde oldukça popüler restorasyon türleridir.

Ön dişlerde; renk değişiklikleri, pozisyon, yapı ve şekil bozuklukları ya da dişler arasındaki mevcut aralıklar estetik sorunlara yol açar. Dişin sadece ön yüzeyinde, mine sınırları dahilinde, çok az bir preparasyon uygulanarak yapılan protetik yaklaşımdır. PLV’ler dişten 0,3–0,5 mm madde kaldırılarak hazırlanan adeziv yapıştırıcılarla dişe yapıştırılan porselenlerdir. Hem dişin diğer yüzeylerinin doğal yapısı hem de diş-dişeti ilişkisi korunmuş olacaktır.

Kompozit gibi diş rengindeki malzemelerden de yapılabilmesine rağmen günümüzde estetik ve biyolojik avantajlarından dolayı PLV ler daha çok tercih edilmektedir.